- peyda olmak
- çıkmak, ortaya çıkmak, oluşmak
Tepeye tırmandıkça başımızın üstünde koyu mor bir aydınlık peyda oluyor.
- A. Gündüz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tepeye tırmandıkça başımızın üstünde koyu mor bir aydınlık peyda oluyor.
- A. GündüzÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
peyda — sf., Far. peydā Belli, açık, peydah Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller peyda etmek peyda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ünsiyet peyda etmek — dostluk, arkadaşlık kurmak, samimi olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
barmak — peyda olmak; vermek III, 155bkz: bermek varmak, gitmek. I, 20, 22, 24, 26, 27, 37, 38, 40, 43, 46, 66, 74, 85, 87,88, 96,134 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAHADDÜS — Yok iken peyda olmak. Ortaya çıkmak. Meydana gelmek. Olmak. * Haber vermek, sezgi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
peydahlanmak — nsz Çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak, peyda olmak Kimi de kadının karnındaki çocuğun o heriften peydahlanmış olabileceğini söylüyorlarmış. E. Bener … Çağatay Osmanlı Sözlük
botmak — nabit, peyda olmak, tohum ve saire baş çıkarmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıgırlanmak — çığırlar peyda olmak II, 267 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
togralmak — doğranmak, parçalanmak, (ayakta ve dokumada) yar ıklar peyda olmak II, 230 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
HASÂT — Küçük taş parçası. Çakıl. * Tıb: Sidik yolunda taş peyda olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük