- tepesi atmak
- birdenbire öfkeye kapılmak, öfkelenmek
O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu.
- M. Uyguner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu.
- M. UygunerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beyni atmak — tepesi atmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepe — is. 1) Bir şeyin en üstteki bölümü Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası Ekşisu da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi. N. Cumalı 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… … Çağatay Osmanlı Sözlük