nasip — is., bi, Ar. naṣīb 1) Birinin payına düşen şey 2) Bir kimsenin elde edebildiği, sahip olabildiği şey Türk e ve Türk vatanına bir kurtuluş nasip ise onu gene Mehmetçiklerden beklemeliyiz. A. Gündüz 3) Kısmet, talih, baht Tembellerin nasibi aç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müyesser olmak — 1) kolaylıkla ortaya çıkmak, kolaylıkla elde edilmek 2) nasip olmak ... şoförün yanına yerleşmek imtiyazı çok şükür bana müyesser oldu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEHR — Nasip. * Galip olmak. * Nefesi tutulmak. * Ümidin boşa çıkması. * Felâket, musibet. * Uzaklık, mesafe … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
gelin — is. 1) Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın 2) Aileye evlenme yoluyla girmiş olan kadın Birleşik Sözler gelin abla gelin alayı gelin alıcı gelinboğan gelin böceği gelin çiçeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısmet — is., Ar. ḳismet 1) Tanrı nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip 2) Evlenme talihi Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti. H. E. Adıvar 3) Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu 4) Talih, kader, şans 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük