- çalımına gelmek (veya getirmek)
- uygun zaman veya durumu ele geçirmek
Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu.
- A. GündüzSanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yıldız, çalımına getirdikçe ateş ediyordu.
- A. GündüzSanki demek istediğim bir çalımına gelseydi seni de yüzdürürdü.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
çalım — is. 1) Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir. H. Taner 2) Kılıcın keskin yanı 3) Menzil, erim Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4) Biraz benzeme … Çağatay Osmanlı Sözlük