- damarı tutmak
- kötü huyu, aksiliği depreşmek, inatlaşmak
Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı.
- O. C. Kaygılı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın başına çadırı.
- O. C. KaygılıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
damar — is., anat. 1) Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. P. Safa 2) Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi 3) Başka türden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan — is. 1) Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı. Ö. Seyfettin 2) mec … Çağatay Osmanlı Sözlük