- beklenmedik
- sf., -ği
Birdenbire, ansızın olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fenersiz yakalanmak — beklenmedik bir zamanda istenmeyen bir durumla karşılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gümleyip gitmek — beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek Bütün incelikleri titizlikle gözeten bir kadın olduğu için kırk altı yaşında gümledi gitti annem. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürleyip gitmek — beklenmedik bir zamanda ansızın ölmek Huri nin anası, doğurduktan sonra bir tifo hastalığında gürleyip gitmişti. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtiyatlı bulunmak — beklenmedik sonuçlara karşı hazırlıklı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarsıntı geçirmek — beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek, üzülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
seyret! — beklenmedik bir şey olacağını anlatan bir söz Sen şimdi curcunayı seyret! … Çağatay Osmanlı Sözlük
çat kapı — beklenmedik bir zamanda kapıyı çalarak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gafil avlanmak — beklenmedik bir sırada yakalanmak, habersiz ve hazırlıksız bir anda bir olayla karşılaşmak, zor duruma düşürülmek Atatürk bizden ayrılınca öbür sınıflara da girmiş. Fakat onlar bizim gibi önceden hazırlanmadıklarından gafil avlanmışlar. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
arayıp da bulamamak — beklenmedik iyi bir durumla karşılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
masraftan çıkmak — beklenmedik bir sırada para harcama durumunda kalmak, paradan çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük