- beklenmez
- sf.
Beklenmeyen, umulmayan durumda olan
Beklenmez bir tehlike karşısında şaşkınlıktan kendini o tehlikenin ta göbeğine kaldırıp atan bir adam gibi misafirlerin önüne fırladım.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Beklenmez bir tehlike karşısında şaşkınlıktan kendini o tehlikenin ta göbeğine kaldırıp atan bir adam gibi misafirlerin önüne fırladım.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
küçüklük — is., ğü 1) Küçük olma durumu 2) mec. İnsana yakışmayacak, insanın değerini azaltacak davranış Ondan böyle bir küçüklük beklenmez … Çağatay Osmanlı Sözlük
umulmak — nsz Umma durumu yaratılmak veya umma durumuna konu olmak Ne kadar beklenmez, umulmaz iş varsa benim karşıma çıkıyor. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısırgan ile taharet olmaz — kötü kişiden iyilik beklenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
insanoğlu çiğ süt emmiş — insanlardan tam bir doğruluk beklenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arık etten yağlı tirit olmaz — değersiz kişiden yararlı iş, verimsiz maldan bol ürün beklenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
olur şey değil — olamaz veya gerçekleşmesi beklenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
elden vefa, zehirden şifa — zehirden şifa beklenilmeyeceği gibi yabancılardan da yardım ve iyilik beklenmez anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük