- misafir kalmak
- bir yerde yiyip içmek, yatmak ve konuk olarak ilgi görmek
Cemile sekiz, on gün çiftlikte misafir kalacaktı.
- R. N. Güntekin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Cemile sekiz, on gün çiftlikte misafir kalacaktı.
- R. N. GüntekinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
misafir — is., Ar. musāfir 1) Konuk 2) tıp, esk. Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebeple oluşan beyaz leke Birleşik Sözler misafirhane misafir odası misafir salonu başmisafir kulak misafiri şeref misafiri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalmak — nsz, ır 1) Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. T. Buğra 2) Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak Arabada yalnız dört çocuk kalmıştı. O. C. Kaygılı 3) de Konaklamak, konmak Hemen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uğramak — e 1) Yola devam etmek üzere, bir yerde kısa bir süre kalmak Üç günde yalnız üç vapur iskeleye uğradı. S. F. Abasıyanık 2) Bir yerin yanından, yakınından, içinden geçmek Ona kapıdan şöyle bir uğramak isterdim. H. Taner 3) Fırlayarak çıkmak, dışarı … Çağatay Osmanlı Sözlük
konuk — is., ğu 1) Bir yere veya birinin evine kısa bir süre kalmak için gelen kimse, misafir, mihman Şatoda yaşayanlarla konuklar, buralarda, topluca yıkanırlarmış. S. Birsel 2) hay. b. Konakçının üzerindeki asalak Birleşik Sözler konukevi konuk köşesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük