- arada kalmak
- iki tarafı uzlaştırmak üzere araya girme dolayısıyla güç duruma düşmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iki arada kalmak — birbirine karşıt iki kişi arasında ne yapacağını bilemeyerek şaşırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki arada bir derede (kalmak) — sıkışık, zor şartlar altında (kalmak) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısılmak — kısılmak, arada kalmak. I I, 135 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
aç — sf., çı, cı 1) Yemek yemesi gereken, tok karşıtı Aç ne yemez, tok ne demez. Divanü Lügati t Türk 2) is. Yiyecek bulamayan kimse Ben hem öksüzüm hem yetimim hem de tam 23 saattir açım. Y. K. Karaosmanoğlu 3) mec. Gözü doymaz, haris Ne aç adam. 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beraber — zf., Far. berāber 1) Birlikte, bir arada Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir. C. S. Tarancı 2) e rağmen, e karşın Halılarla bezenmiş olmakla beraber gıcırtıdan ve esnemelerden kurtulamamıştı. R. H. Karay 3) sf. Aynı… … Çağatay Osmanlı Sözlük