- belagatli
- sf.
Belagati olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beliğ — sf., esk., Ar. belīġ 1) Belagati olan, belagatli 2) Anlaşılır Çeşmeden sökülmüş o kitabenin yeri kendisinden daha beliğ bir şekilde, hafızamda kaldı. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
AMR İBN-ÜL-AS (R.A.) — Sahabe olup kumandanlıklarda ve valilikte bulunmuştur. Çok zeki ve belâgatlı bir zât olduğu söylenir. Vefatı (Hi: 43) tür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELÂGAT-PİRÂ — Belâgata süs veren. Süslü ve belâgatlı konuşan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
BELİĞ — Edb: Belâgatli kimse. Meramını tamamen, noksansız ve güzel sözlerle anlatmağa muktedir olan. * Kâfi derecede olan. Yeter olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LİSAN-I NAHVÎ — Arapçanın bir vasfı; intizam ve kaidelere, düsturlara bağlı belâgatlı dil.(...Amma nazariyat ı diniyelerin mahfazaları olan elfazlar ise değiştirilmeye lüzum kalmaz. Çünkü nasihat ile ve sair tedris ve talim ve va z ile o ihtiyaç mündefi olur.… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük