belagat

belagat
is., -ti, esk., Ar. belāġat
1) İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği

Gülünç olduğu kadar hazin bir belagati varmış.

- H. F. Ozansoy
2) Söz sanatlarını inceleyen bilgi dalı, retorik
3) ed. Konuyu bütün yönleriyle kavrayarak hiçbir yanlış ve eksik anlayışa yer bırakmayan, yorum gerektirmeyen, yapmacıktan uzak, düzgün anlatma sanatı
4) mec. Bir şeyde gizli olan derin anlam

Sükûtun belagati.


Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • BELÂGAT — Hitâbettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san atı. Muktezâ yı hâle mutâbık söz söylemek. * Belâgat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. Ve maani, beyan, bedi diye üç kısma… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BELÂGAT-FÜRUŞ — f. Belâgat taslıyan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • belâgat — (A.) [ ﺖﻏﻼﺑ ] kusursuz söz söyleme …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

  • belagat — iyi konuşma; sözle inandırma yeteneği; söz sanatlarını inceleyen bilim dalı …   Hukuk Sözlüğü

  • İZHAR-I BELÂGAT — Belâgat gösterme …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BELÂGAT-PERDÂZ — f. Düzgün konuşabilen, iyi söz söyliyebilen …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BELÂGAT-PİRÂ — Belâgata süs veren. Süslü ve belâgatlı konuşan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLM-İ BELÂGAT — Edb: Güzel söz söyleme veya yazmayı öğreten ilim. Edebiyatın bir şubesi …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İLM-İ BEYAN — Belâgat ilminin, yâni edebiyatın, hakikat, teşbih, istiâre, mecaz, kinaye kısımlarından bahseden ilim dalıdır …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • BEYAN — İzah. Açıklama. Anlatma. Açık söyleme. * Öğretme. * Fesahat ve belâgat. * Edb: Belâgat ilminin hakikat, mecaz, kinâye, teşbih, istiâre gibi bahislerini öğreten kısmı. (Bak: Belâgat) * Söz olsun, iş olsun; vukû bulan şeyden murad ne olduğunu o şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”