- izin vermek
- 1) birini bir şey yapmada serbest bırakmak
Yenisi dikilinceye kadar sivil elbise ile dolaşmasına izin verdi.
- E. Bener2) işine son vermek, hizmetinden çıkarmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Yenisi dikilinceye kadar sivil elbise ile dolaşmasına izin verdi.
- E. BenerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
izin — is., zni, Ar. iẕn 1) Bir şey yapmak için verilen veya alınan özgürlük, müsaade, ruhsat, icazet, mezuniyet Viyana dan döneli bir ay olmuştu ve izni üç hafta sonra bitiyordu. H. E. Adıvar 2) Bir kimseye çalıştığı yerce verilen tatil Yıllık iznini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
destur vermek — izin vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol vermek — 1) geçmesine izin vermek Hafif sağ yapıp askerî bir kamyona yol verdi. A. İlhan 2) hızını artırmak 3) işten çıkarmak, işine son vermek Mademki bu işi yapamıyorsun, o hâlde başka işimiz yok derler, bana yol verirler. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
olur vermek — yetkili makam bir uygulamanın yapılabilmesi için yazılı izin vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İCAZET VERMEK — Medrese usulüne göre okuttuğu dersi bitiren talebeye hocası tarafından izin verilmesi. Bu tasdikan verilen mühürlü kâğıda icazetname , icazet vermiş olan müderrise de muciz denilirdi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hakkı tanımak — (...) izin vermek Saliha, anneye çocuğunu haftada iki kere görme hakkı tanıyan kararı yazdırıyor. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade — (A.) [ ﻩﺪﻋﺎﺴﻡ ] 1. izin. 2. yardım. ♦ müsaade edilmek izin verilmek. ♦ müsaade etmek izin vermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
lütfetmek — i, e, der, Ar. luṭf + T. etmek 1) Vermek, ihsan etmek, bağışlamak Okuduğumuz şiiri bana lütfeder misiniz? Y. Z. Ortaç 2) i Söylemek, bildirmek Adınızı lütfeder misiniz? 3) nsz İzin vermek, müsaade etmek Acep bir morsa daha lütfeder misiniz, gibi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
müsaade etmek (veya buyurmak) — 1) izin vermek Rica ederim, bize artık müsaade edin! O. C. Kaygılı 2) geçiş için yol vermek, yol açmak 3) elverişli, uygun olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
öptürmek — i, e Öpme işini yaptırmak veya öpmesine izin vermek Onu karga tulumba edince yanıma getirdiler ve zorla ona elimi öptürdüler. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük