- keyif vermek
- neşe vermek, sarhoş etmek
Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir.
- R. E. Ünaydın
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir.
- R. E. ÜnaydınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
keyif — is., yfi, Ar. keyf 1) Vücut esenliği, sağlık Keyfiniz nasıl? 2) Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi. Y. K. Karaosmanoğlu 3) Rahat, huzur, afiyet 4) İstek, heves, zevk Ağır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava — is., Ar. hevā 1) Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı 2) Meteoroloji ile ilgili olayların bütünü Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük