- ağır gelmek
- 1) gücüne gitmek, onuruna dokunmak
... bir odacının ağzından bu cevabı almak insana öyle ağır geliyor ki.
- Y. K. Karaosmanoğlu2) yapılması güç gelmek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
... bir odacının ağzından bu cevabı almak insana öyle ağır geliyor ki.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gururuna ağır gelmek — kişiliğine zor gelmek, büyüklüğünün zedelendiğini düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır çekmek — tartıda ağır gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır basmak — ağırlık olarak fazla gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hafif gelmek — 1) ağırlığı fazla olmamak Çok hafif geldiği için düvene ağır bir taş oturtmuşlardı. R. Enis 2) mec. önemsiz görmek, değer verilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vurduğu yerden ses gelmek — çok kuvvetli vurmak, eli ağır olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gurur — is., Ar. ġurūr 1) Kendini beğenme, büyüklenme, benlik, kibir Aynı gururu, aynı gülünç itimadı aşkta da gösterirler. H. C. Yalçın 2) Övünme 3) Kurum, çalım Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gurur duymak gurur gelmek gururuna dokunmak gururuna… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağdırmak — i 1) Ağmasına sebep olmak 2) Aşağı inmek, yük veya terazide denge bozularak bir yanı ağır gelmek Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ciğerine oturmak — masraf çok ağır gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi bayılmak — 1) çok acıkmak 2) çok şekerli veya yağlı yiyecek ağır gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük