- eşek gibi
- kaba, düşüncesiz
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
taze ot görmüş eşek gibi — iştahlanmış bir biçimde Çamur, taze ot görmüş eşek gibi pis pis sırıtmış bunun üzerine. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek — is., ği, hay. b. 1) Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus) 2) hlk. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa Birleşik Sözler eşek arısı eşekbaşı eşek cenneti… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek derisi gibi — 1) derisi çok kalın 2) mec. duygusu az, duygusuz … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşek kuyruğu gibi ne uzar ne kısalır — tkz. durumunda, çalışmasında hiçbir gelişme görülmeyen kimseler için kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz — öğrenim görmüş olsalar bile bazıları eğitilmemiş gibi davranabilirler anlamında kullanılan bir söz Türkiye de bedbinler, her şeyi siyah ve mübalağalı surette berbat görenler, mektepten çıkan eşek Marsıvandan çıkmaz, derler. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
semeri devirmek — eşek gibi kabaca yatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yılkı — is., hlk. 1) At, eşek gibi tek tırnaklı hayvan sürüsü 2) Başıboş bırakılmış at veya eşek … Çağatay Osmanlı Sözlük
NAHİK — (Nehak. dan) Eşek gibi anıran, eşek sesli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
taze — sf., Far. tāze 1) Bozulmamış, bayatlamamış olan Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum. Y. Z. Ortaç 2) Dinç, yıpranmamış, yorulmamış Yüzü taze, taravetli ve güzeldi. M. Ş. Esendal 3) Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşeksi — sf. Eşeği andıran, eşeğe benzeyen, eşek gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük