- kurşun yemek
- vurulmak
Kurşunu yer yemez, kayalardan aşağı yuvarlanmış leşi, ta derenin kucağına!
- T. Oflazoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kurşunu yer yemez, kayalardan aşağı yuvarlanmış leşi, ta derenin kucağına!
- T. OflazoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kurşun — is., kim. 1) Atom numarası 82, atom ağırlığı 207,21, yoğunluğu 11,3 olan, 327,4 °C de eriyen, yumuşak ve bükülgen, mavimtırak esmer renkte bir element (simgesi Pb) 2) sf. Bu elementten yapılmış Kurşun boru. 3) Tüfek, tabanca vb. hafif ateşli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çalım — is. 1) Karşıdakini etkilemek amacıyla yapılan abartılı davranış, kurum, caka Bundan ötürü de hâllerinde görgüsüzce bir çalım, budalaca bir durum sezilir. H. Taner 2) Kılıcın keskin yanı 3) Menzil, erim Kurşun çalımı. Göz çalımı. 4) Biraz benzeme … Çağatay Osmanlı Sözlük
tava — is., Far. tāve 1) Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap 2) Bu kapta pişmiş yemek Balık tavası. Ciğer tavası. 3) mdn. Maden eritilen saplı pota Kurşun tavası. 4) Kireç karıştırılan tekne 5) Deniz veya göllerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük