- boğazına kadar
- pek çok, gereğinden fazla, aşırı ölçüde
Baba daima boğazına kadar borç içinde yaşar, müsrif, batakçı bir memurdu.
- Ö. Seyfettin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Baba daima boğazına kadar borç içinde yaşar, müsrif, batakçı bir memurdu.
- Ö. SeyfettinÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KEZZ — Boğazına çıkana kadar yemek. * Çok yemekten dolayı ağırlaşmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
dil — 1. is. 1) Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki... Y. Z. Ortaç 2) Birçok aletin uzun, yassı ve çoğu hareketli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşkün — sf. 1) Bir şeye kendini aşırı vermiş olan, çok bağlı, meraklı, tutkun Onlar kadar birbirine düşkün, birbirine uymuş bir çift daha ömrümde görmedim desem yeri vardır. H. E. Adıvar 2) Geçim sıkıntısına düşmüş Eski arkadaşının düşkün bulunduğu… … Çağatay Osmanlı Sözlük