- atlamak
- sıçramak, ubur etmek, yerinden birden bire kalkmak; tesmiye etmek, ad komak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
atlamak — den 1) Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak Duvardan atlamak. Hendekten atlamak. 2) den, e Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek biçimde kendini bırakmak Çukura atlamak. 3) e Binmek Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum. S.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
paraşüt ile atlamak — 1) paraşüt kulesinden atlamak 2) ask. taktik amaçlarla belli bir bölgeye havadan inmek veya bir tehlikeden kurtulmak için uçaktan paraşütle atlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ip atlamak — ipin iki ucunun tutularak çevrilmesiyle, ipe ayağını ve başını değdirmeden zıplamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tur atlamak — spor karşılaşmalarında, kurada kazanarak veya çok puan toplayarak bir sonraki tura katılma hakkını kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
üzerinden atlamak — bir şeyi ödev edinmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
vartadan atlamak — zor bir durumdan kurtulmak Bu uzun zaman boyunca, kim bilir neler çekmiş, ne vartalardan atlamıştı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağ atlamak — büyük ilerleme sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
haber atlamak — gazetecilikte bir haberi vaktinde yayımlayamamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eşiğini atlamak — bir konuya veya bir soruna hakkıyla vâkıf olmak Sevginin, merhametin eşiğini atlayanlar, ıstırabın gömleğini de kendiliğinden giyinirler. A. H. Tanpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
damdan çardağa atlamak — hiçbir mantık bağı kurmadan konudan konuya geçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük