- bıçkı
- destere, arre, minşar, burunda, kefş-duz ve itekci ve konduracıların alet-i katileri
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
biçki — is. Dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesme işi Birleşik Sözler biçki dikiş kursu biçki dikiş yurdu biçki yurdu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller biçki yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçkı — is. 1) Tahta veya ağaç biçmekte kullanılan, karşılıklı iki sapı olan ve iki kişi tarafından kullanılan büyük testere 2) Motorla çalışan bir çeşit güçlü testere 3) Saraç bıçağı 4) Bağ budamaya yarayan dişli bıçak Birleşik Sözler bıçkıevi bıçkıhane … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçki dikiş yurdu — is. Halka açık terzilik mesleğini öğretme ve uygulama yeri, biçki yurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçki yurdu — is. Biçki dikiş yurdu … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçkı — bağ bahçe işlerinde kullanılan testereye benzer ağzı bulunan bıçak … Beypazari ağzindan sözcükler
biçki — dikiş nakış yapma işi … Beypazari ağzindan sözcükler
bıçkı tozu — is. Doğramacılıkta bıçkıdan çıkan ve çoklukla yakacak olarak kullanılan toz ve talaş … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçki dikiş kursu — is. Terzilik mesleğini öğretmek amacıyla verilen kurs … Çağatay Osmanlı Sözlük
biçki yapmak — dikilecek kumaşı belli bir modele ve ölçüye göre kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Hȗm Stȕbičkī — m naselje (u blizini Donje Stubice) … Veliki rječnik hrvatskoga jezika