- dağlamak
- ateş ile nişan yapmak, dağ vurup yakmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dağlamak
Look at other dictionaries:
dağlamak — i 1) Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak 2) Akan kanı dindirmek veya hasta bölümleri ortadan kaldırmak için vücudun bir yerini kızdırılmış bir metal araçla yakmak Kızgın maşa demirini al da kollarını dağla dese dağlayacakmışım. O. C.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağlamak — vurmak … Beypazari ağzindan sözcükler
yüreğini dağlamak — acıyla ve özlemle içi yanmak, acıyla kıvranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
taglamak — dağlamak III, 294 tâglatmak daglatmak II, 344 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dağlama — is. Dağlamak işi Birleşik Sözler dağlama resim … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağlayıvermek — i Çabucak dağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dag — atlara ve başkalarına vurulan dağ, dağlamak III. 153 yok, değil III,153bkz: dag ol, dag, tegül yok, değil, II I,153bkz: dag, dag ol, tegül … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tüknemek — yara dağlamak III, 301 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
SEVM — Satılık bir şeye kıymet takdir etme, paha biçme. * Su i kasd. Zulüm ve minnete giriftar etmek. Derde sokmak. * Dağlamak. * Başına buyruk olup istediği yere gitmek. * Kuş havada dolaşmak. * Satışa arzetmek. * Satın almak istemek. * Fâide… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
