- beyaz cam
- is.
Televizyon ekranı
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
beyaz — is., Ar. beyāż 1) Ak, kara, siyah karşıtı 2) sf. Bu renkte olan Müdür, arkasına beyaz bir gömlek giymiş, ellerini de göbeğinin üstünden kavuşturmuş. M. Ş. Esendal 3) Beyaz ırktan olan kimse Agni nin iki kızı var, biri beyaz, biri siyah. H. R.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
cam — is., Far. cām 1) Soda veya potas katılmış silisli kumun ateşte eritilmesiyle yapılan sert, saydam ve çabuk kırılır cisim 2) sf. Tümü veya bir bölümü bu maddeden yapılmış, sırça Tıraşa başlarken biri büyük, biri küçük iki örtü alırdı, cam… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Companies listed on the Istanbul Stock Exchange — Economy of Turkey Money Turkish lira Central Bank Projects Baku–Tbilisi–Ceyhan pipeline European Union – Turkey Customs Union Southeastern Anatolia Project … Wikipedia
sakız — is. 1) Bazı ağaçların ve özellikle sakız ağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine 2) Şekerli ve kokulu ağızda çiğnenen eğlence yiyeceği, ciklet 3) hay. b. Vücudu beyaz olup başta ve ayaklarda belirgin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
Грамматика турецкого языка — Турецкий язык относится к агглютинативным (или «приклеивающим») языкам и, тем самым, существенно отличается от индоевропейских. Содержание 1 Морфология 1.1 Гармония гласных 1.2 Число … Википедия
çeşmibülbül — is., Far. çeşm + bulbul Üzeri beyaz, sarmal süsler ve çiçek motifleri ile bezenmiş cam işi Burada çeşmibülbüllerin güzelliğini bilmem nasıl tarif etmeli. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kavanoz — is., Rum. Plastik, cam vb. maddelerden yapılmış ağzı geniş, çeşitli boylarda kap Gül ağaçlarının dibini akşamdan beyaz kavanozlara koyar, içine yüzüklerimizi, yüksüklerimizi atar, ertesi sabah güneş doğarken mâni söyleyerek tekrar çıkarırdık. Ö.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mine — is., Far. mīnā 1) Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı 2) Saat kadranı 3) Dişlerin taç kısmını kaplayan beyaz ve sert doku 4) mec. İnce ve parlak nakış Birleşik Sözler mine çiçeği ağaç minesi … Çağatay Osmanlı Sözlük