- ıslatmak
- asa getirmek, merbut etmek; nemnak kılmak; kokulatmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ıslatmak — i 1) Islak duruma getirmek 2) argo Dayak atmak veya ağır hakarette bulunmak Müfettiş, gazete sahibini iyice ıslattıktan sonra bastonunu, şapkasını aldı, küfrederek kapıdan çıktı. R. N. Güntekin 3) argo Mutlu bir olayı yeme içme ile kutlamak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
altını ıslatmak — altına etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
banmak — ıslatmak, sokmak, sulu şeye basmak, teblil i terib etmek, ibitmek (?) … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölütmek — ıslatmak, yaş etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıslamak — i Islatmak Su kenarında davulcu mendilini ıslayarak tıraşlı kafasına yapıştırdı. S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
ıslatma — is. Islatmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaplamak — 1. nsz Şap diye ses çıkarmak Tokat şapladı. 2. i Bir şeyi şaplı su ile ıslatmak 3. i Bir yapının tabanını ince kum ve çimentoyla hazırlanan karışımla sıvamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tükürüklemek — i Tükürükle ıslatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ipitmek — su dokundurmak, tertib etmek, ıslatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük