- kakmak
- zarb ile geri gitmek, tepmek, el çarpmak, ekser çarpmak, mıhlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kakmak — kakmak, hafifçe vurmak, I, .102; II, 293, 356 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kakmak — i, ar 1) İtmek, vurmak 2) nsz Kakma yapmak 3) Vurarak dar bir yere sokmak Birleşik Sözler ağaçkakan kuyrukkakan … Çağatay Osmanlı Sözlük
temel kakmak — (bir yere) bulunduğu yerden kolay kolay ayrılacak gibi olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
dünyaya kazık çakmak (veya kakmak) — tkz. çok uzun ömürlü olmak, çok yaşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir fende kazık kakmak (veya çakmak) — bir bilgi veya bilim dalında saplanmış kalmak Bir fende kazık kakmaktansa hepsinden birer parça malumat kapma fikrinde idi. H. R. Gürpınar … Çağatay Osmanlı Sözlük
başına kakmak (veya kakınç etmek) — yapılan bir iyiliği yüzüne vurarak birini üzmek Ali Rıza Bey onu şirkete yerleştirmekle Allah razı olsun, büyük bir iyilik etmişti. Fakat onu ikide birde başına kakması doğru olmazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırpalamak — i 1) Örselemek 2) Dövmek 3) mec. İtip kakmak, azarlamak veya yıpratmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iteklemek — i 1) Sürekli olarak itmek, kakmak 2) İtelemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kakalamak — 1. i 1) Kakmak Kakalamaktan parmak uçları delik deşik terzi çırakları, kalfalar... A. İlhan 2) Sürekli çekiştirmek, itmek, kakıp durmak 3) mec. Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak 2. nsz Kaka yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kakıştırmak — i Sürekli ve hafif hafif kakmak ... dövmüşler, sövmüşler hatta boş böğrüne çivi ile kakıştırmışlar, yine kımıldatamamışlardı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük