- bezdirmek
- -i, -den
Bıktırmak, usandırmak, bıkkınlık vermek
O günden sonra bu neşeli İstanbul yolcusunun hatta beni bezdirmek için bile bir kerecik dışarıya çıktığını hatırlamıyorum.
- Y. K. Karaosmanoğlu
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
O günden sonra bu neşeli İstanbul yolcusunun hatta beni bezdirmek için bile bir kerecik dışarıya çıktığını hatırlamıyorum.
- Y. K. KaraosmanoğluÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
illallah dedirtmek — bezdirmek, usandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bezdirme — is. Bezdirmek işi Naim in bir an önce edebiyata dönmesi için onu, kazıklar atarak bezdirmeye çalışırlar. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
tüketmek — i 1) Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti. E. E. Talu 2) Güçsüzleştirmek, bezdirmek 3) Yürüyerek aşmak, bitirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
anasından doğduğuna pişman etmek — (birini) çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanını kurutmak — (birinin) canından bezdirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
içini çürütmek — ruhunu karartmak, bezdirmek, yıldırmak Bazı alametler büsbütün içimi çürüttü. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
imana yetmek — usandırmak, bezdirmek, cana tak etme … Beypazari ağzindan sözcükler