- okumak
- yumşatmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
okumak — i 1) Yazıya geçirilmiş bir metne bakarak bunu sessizce çözümleyip anlamak veya aynı zamanda seslere çevirmek Bana umutsuz bir sesle son raporları okudu. F. R. Atay 2) nsz Yazılmış bir metnin iletmek istediği şeyleri öğrenmek Gazete bile okumak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
okumak — davet etmek (düşüne) … Beypazari ağzindan sözcükler
maval okumak — yalan söylemek, yalan söyleyerek oyalamak, masal okumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülbül gibi konuşmak (veya okumak) — kolaylıkla konuşmak, okumak Kadın bülbül gibi Fransızca konuşuyor. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukabele okumak — topluluk karşısında dinleyicilerin takip edebileceği biçimde Kur an ı okumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
su gibi bilmek (veya okumak) — yanlışsız bilmek veya okumak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüzünden okumak — 1) ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak 2) herhangi bir durumu yüzünden anlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
içinden okumak — 1) ses çıkarmadan okumak 2) argo sessiz bir biçimde sövmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Fatiha okumak — (bir şeye ) o şeyden umudunu kesmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazel okumak — 1) gazel söylemek Karagözcünün makamlar arası dolaşması, şarkı ve gazel okuması lazımdı. S. Ayverdi 2) mec. oyalamak veya kandırmak üzere boş sözler söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük