- yormak
- fal haber eylemek, güzel tâbir eylemek, nik söylemek
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yormak — 1. i, ar 1) Yorgun duruma getirmek Teknik teferruatla okurlarımı yormak istemiyorum. F. R. Atay 2) mec. Sıkıntıya sokmak, üzmek Ömer, kalbimi en çok yoran bir sima gibi hatırımda kaldı. H. E. Adıvar 2. i, e, ar 1) Bir anlam vermek, yorumlamak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yormak — tabir etmek, yorrnak III, 125bkz: yor ık, yör(ik yürümek. I, 456; III, 87bkz: yor ımak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
zihin yormak — bir konuda çok düşünmek, kafa yormak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene yormak — boşuna söyleyip durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikir yormak — bir konuda çok düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayra yormak — rüya veya olayı iyi bir durumun belirtisi saymak Aslına bakılırsa aktör olmayı rüyasında görse hayra yormazdı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa yormak — bir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek Oynarken yaptığı hatalar üstüne kafa yoruyor, sonra yığınla düş kuruyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yormak — (kendi) alınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklını yormak — hatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak Aklını yorma, bulamazsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
emendirmek — yormak … Beypazari ağzindan sözcükler