yormak — fal haber eylemek, güzel tâbir eylemek, nik söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yormak — tabir etmek, yorrnak III, 125bkz: yor ık, yör(ik yürümek. I, 456; III, 87bkz: yor ımak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
zihin yormak — bir konuda çok düşünmek, kafa yormak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çene yormak — boşuna söyleyip durmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fikir yormak — bir konuda çok düşünmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hayra yormak — rüya veya olayı iyi bir durumun belirtisi saymak Aslına bakılırsa aktör olmayı rüyasında görse hayra yormazdı. A. İlhan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa yormak — bir iş, bir konu üzerinde çokça düşünmek Oynarken yaptığı hatalar üstüne kafa yoruyor, sonra yığınla düş kuruyordu. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
üstüne yormak — (kendi) alınmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklını yormak — hatırlamaya çalışmak, zihnini zorlamak Aklını yorma, bulamazsın. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
emendirmek — yormak … Beypazari ağzindan sözcükler