- yumruk
- müşt, elin yumulmışı, yumru tokat
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yumruk — is., ğu 1) Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı. P. Safa 2) Elin bu biçimiyle yapılan vuruş Bir karış mesafeden inecek yumrukla, bir metre mesafeden çakılacak yumruğun tesirleri arasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk gibi — yumruk büyüklüğünde … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk kadar — 1) çok iri, büyük Yemek yemek için kıyı kumsalına çıkmış, orada ona yumruk kadar bir örümcek musallat olmuştu. Halikarnas Balıkçısı 2) küçücük Yumruk kadar çocukcağızı tek başına trene oturtamaz ya... R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk topu — is. Boksörlerin düzgün ve çabuk yumruk vurabilmeleri için çalıştıkları, uzunluğu boksörün boyuna göre ayarlanabilen, bir askıya asılı lastik top … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk hakkı — is. Zorbalıkla elde edilen şey … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk oyuncusu — is., sp. Boksör … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk oyunu — is., sp. Boks … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk atmak (veya indirmek) — yumrukla vurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk göstermek — korkutmak, gözdağı vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yumruk yumruğa gelmek — yumruklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük