anız biçmek — anızı ve tarla kenarındaki otları biçmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölçüp biçmek — bir konuda çok ayrıntılı düşünmek, inceden inceye düşünmek, değerlendirmek Değer yargılarımızı her an, hiç durmamacasına yeniden ölçüp biçmek zorunluluğumuz, işte bu aşağılanma sorunundan kaynaklanıyor. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
paha biçmek — değerini tahmin etmek veya belirlemek Alınıp satılan eşyalar gibi ona paha biçmek akılsızlık olurdu. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
değer biçmek — bir şeyin değerini belirtmek, bir şeye değer koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiyat (veya değer) biçmek — bir değer için ödenecek para karşılığını belirlemek Bu yazmaya ne fiyat biçersiniz? … Çağatay Osmanlı Sözlük
pay biçmek — (birinden veya bir şeyden) durumu bir kişi veya bir şeyin durumu ile karşılaştırıp yargıya varmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüzgâr ekip fırtına biçmek — yaptığı bir kötülüğün çok daha kötüsü ile karşılaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekip biçmek — tarım yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesip biçmek — 1) parçalamak, doğramak, ameliyat etmek 2) ağzına geleni söylemek, ileri geri konuşmak 3) zorbalıkla korkutmak Nasıl sol elimle sağ elimi kesip biçeceğim? R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yan biçmek — kıvırtmak … Beypazari ağzindan sözcükler