- bilhassa
- zf., Ar. bi'l-ḫāṣṣa
Özellikle
Koyu yeşil çuhalı uzun masanın başında sessiz, üzüntüden, heyecan ve bilhassa uykusuzluktan bitkin.
- N. S. Örik
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Koyu yeşil çuhalı uzun masanın başında sessiz, üzüntüden, heyecan ve bilhassa uykusuzluktan bitkin.
- N. S. ÖrikÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bilhassa — (A.) [ ﻪﺹﺎﺨﻝﺎﺑ ] özellikle, hele hele … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HUSUSEN — Bilhassa. Ayrıca. Başkaca. Buna mahsus olarak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İŞARET — Bir şeyi bir vasıta ile (el, göz, kaş veya parmakla) göstererek bildirmek. * Nişan, alâmet, belli bir iz. * Ist: Doğrudan doğruya olmadan, hatırlatma suretiyle verilen emir. (Münasebat ı tevafukiye eğer taaddüt etse ve ayrı ayrı cihetinden bir… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
avam — is., ç., esk., Ar. ˁavām 1) Alt tabaka, havas karşıtı Bu zihniyette olan avam değildi, bilhassa havas denilen insanlar böyle düşünüyordu. Atatürk 2) Halk … Çağatay Osmanlı Sözlük
hassaten — zf., esk., Ar. ḫāṣṣaten Ayrıca, özellikle, bilhassa Bu bazı demagogların, hassaten, seçim propagandalarında kullandığı boş laflardan biri değildir. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
janr — is., Fr. genre 1) Tarz 1925 te onu, sonraları bilhassa hikâyelerinde kullanılacağı bir janrın, korkunun şairi olarak görüyoruz. Z. O. Saba 2) biy. Tür … Çağatay Osmanlı Sözlük
kangrenli — sf. Kangreni olan Ayağın bilhassa parmak nahiyeleri kangrenli uzuvlara has morumtırak bir büzülme arz ediyorlardı. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşrep — is., bi, esk., Ar. meşreb 1) Yaradılış, huy, karakter, mizaç Bunların arasında bilhassa Vehbi Dede isminde Mevlevi bir musikişinas tanıdı ve meşrebine uygun buldu. H. E. Adıvar 2) Davranış biçimi Kişilik genel çizgisi meşrep olarak bilinir. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
meşrulaştırmak — i Meşru duruma getirmek Bürokrasi bilhassa bizde tembelliği, kararsızlığı, kafasızlığı, kötü niyeti, bilgisizliği meşrulaştırmak demek olmuştur. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
özellikle — zf. Özel olarak, her şeyden önce, başta, hele, bilhassa, hususuyla, bahusus, mahsus Eşiğinde bulunduğu delilik üzerine konuşmaktan özellikle zevk alırmış. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük