- bir defada
- zf.
Ara vermeksizin
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bir tahtada — zf., esk. Bir defada, yekten Kadının ilk istediği parayı bir tahtada sayıyorum. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yogrum — bir defada yoğrulacak kadar olan III, 47 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
def'aten — bir defada; birden … Hukuk Sözlüğü
doz — is., Fr. dose 1) Bir ilacın bir defada veya bir günde alınması gereken miktarı Ruhsal gerilimlerimiz varsa düşük dozda Diazem falan alın, hiç değilse... Ç. Altan 2) kim. Bir maddenin bir birleşiğe, bir karışıma giren veya girmesi gereken belli… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tirat — is., dı, tiy., Fr. tirade 1) Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça 2) Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti. R. H. Karay 3) Uzun ve tumturaklı konuşma Hayatın… … Çağatay Osmanlı Sözlük
DOZ — Kim: Bir maddenin bir karışıma girmesi gereken muayyen miktarı. * Tıb: Bir hastaya bir defada veya bir günde verilecek ilâç miktarı. * Ölçü, miktar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
elçim — is., hlk. 1) Bir defada ele alınabilecek kadar az olan nesne 2) Tutam, bir demet, bir parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
YEKBAR — (Yekbâre) f. Bir defa, bir kere. Bir defada … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
birden — zf. 1) Bir defada 2) Ansızın Birden döndüm ve tahminimde haklı olduğumu anladım. R. H. Karay 3) Birlikte, beraberce, hepsi bir arada Şimdi, ikisi birden gülmekten kırılıyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu 4) Çabucak Birleşik Sözler birdenbire hep birden … Çağatay Osmanlı Sözlük
keler — is., hay. b. Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denilerde yaşayan, uzunluğu 1,5 m kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir balık türü, keler balığı (Rhina squatina) Birleşik Sözler keler balığı kaya keleri su… … Çağatay Osmanlı Sözlük