- bir düzine
- sf.
1) Çok
Bir düzine adam koşuyordu.
2) mat. 12 adet olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir düzine adam koşuyordu.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bir — is. 1) Sayıların ilki 2) Bu sayıyı gösteren 1, I rakamlarının adı 3) sf. Bu sayı kadar olan Bir kalem. 4) sf. Herhangi bir varlığı belirsiz olarak gösteren (sayı) Bir adam sizi arıyor. 5) sf. Tek Allah birdir. 6) sf. Beraber Hep biriz, ayrılmayız … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzine — is., İt. dozzina Aynı cinsten on iki parçanın oluşturduğu takım Birleşik Sözler bir düzine … Çağatay Osmanlı Sözlük
devrilmek — nsz 1) Devirme işi yapılmak 2) mec. Yok edilmek, ortadan kaldırılmak Bir düzine kadarı, aman dilemeye bile vakit bulamadan devrildi. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
sökükçü — is. Sökük dikip yama yapan kimse Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikim — is. 1) Dikme işi veya biçimi 2) Bitki dikme işi Çalışmalar tam bir yıl önce iki düzine kadar akasya fidanının dikimiyle başlamıştır. T. Buğra Birleşik Sözler dikimevi dikimhane … Çağatay Osmanlı Sözlük