- boğumlanma
- is.
1) Boğumlanmak işi2) db. Ciğerlerden gelen havanın, ağız ve burundaki çeşitli nokta ve bölgelerde engellemeye uğrayarak ses olarak çıkması, telaffuz, artikülasyonBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
boğumlanma bölgesi — is. Ağız boşluğunda seslerin oluştuğu çeşitli bölgelerden her biri … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğumlanma noktası — is., dbl. Ağız boşluğunda seslerin oluştuğu noktaların her biri, çıkak, mahreç … Çağatay Osmanlı Sözlük
ses bilgisi — is., dbl. Bir dilin seslerini boğumlanma noktaları, boğumlanma özellikleri vb. bakımlardan inceleyen dil bilimi kolu, fonetik … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız ünlüsü — is., dbl. Boğumlanma yeri ağız olan ve burun yolu kapalı iken çıkarılan ünlü, ağızsıl ünlü a, o, u, ı, e, ö, ü, i … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağız ünsüzü — is., dbl. Boğumlanma yeri ağız olan ve ciğerlerden gelen havanın geniz yoluna kaymadan ağız boşluğundan geçmesi ile oluşan ünsüz b, c, ç, d, f, g, ğ, j, k, l, r, s, ş … Çağatay Osmanlı Sözlük
artikülasyon — is., db., Fr. articulation Boğumlanma … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğumlanabilmek — nsz Boğumlanma olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğumlanış — is. Boğumlanma işi veya biçimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bölge — is. 1) Sınırları idari, ekonomik birliğe, toprak, iklim ve bitki özelliklerinin benzerliğine veya üzerinde yaşayan insanların aynı soydan gelmiş olmalarına göre belirlenen toprak parçası, mıntıka Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, seçildikleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkak — is., ğı 1) Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç 2) dbl. Boğumlanma noktası … Çağatay Osmanlı Sözlük