it k - kafa
- kabahat bulmak
- kabahat etmek (veya işlemek)
- kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz
- kabahati (birine veya bir şeye) yüklemek
- kabahatli
- kabahatlilik
- kabahatsiz
- kabahatsizlik
- kabak
- kabak
- kabak (birinin) başına (veya başında) patlamak
- kabak çekirdeği
- kabak çiçeği
- kabak çiçeği gibi açılmak
- kabak çıkmak
- kabak dolması
- kabak gibi
- kabak kafalı
- kabak kemane
- kabak tadı