anlam bilimi

anlam bilimi
is., dbl.
Dili anlam açısından inceleyen bilim dalı, semantik

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • anlam — is., db. 1) Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, fehva, valör 2) man. Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • anlam bilimsel — sf., dbl. Anlam bilimi ile ilgili, semantik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dil bilimi — is. Dillerin yapısını, gelişmesini, dünyada yayılmasını ve aralarındaki ilişkileri ses, biçim, anlam ve cümle bilgisi bakımından genel veya karşılaştırmalı olarak inceleyen bilim, lisaniyat, lengüistik, filoloji Birleşik Sözler art zamanlı dil… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ses bilimi — is., dbl. Sözlü dilde, anlam ayrımı oluşturan yakın ses birimlerini, dil yapısı bakımından inceleyen dil bilimi kolu, fonoloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • töre bilimi — is., top. b. Yarar, iyi, kötü vb. sorunları inceleyen, töre ile ilgili bir davranış yasası geliştirilen, neyin uğrunda savaşılmaya değer, yaşama neyin anlam kazandırdığı, hangi davranışın iyi ve hangisinin kötü olduğu gibi sorunları kendine konu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • köken bilimi — is., db. Bir dildeki kelimelerin kaynağını gösteren, ne zaman ortaya çıktıklarını, nereden geldiklerini, hangi evrelerden geçtiklerini araştıran, kelimelerin hem biçim hem anlam tarihini ele alan dil bilimci dalı, etimoloji …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bilim — is. 1) Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • semantik — is., ği, dbl., Fr. sémantique 1) Anlam bilimi 2) sf. Anlam bilimsel …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurgu — is. 1) Bir şeyin zembereğini kurmak için kullanılan araç, anahtar 2) Zembereğin kurulmuş olma durumu Saatin kurgusu bitmiş. 3) Bir bütün oluşturmak için parçaları takıp birleştirme işi, montaj Demir fabrikasının kurgusu bitti, işletmeye açıldı.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yazı — 1. is., hlk. Düz yer, ova, kır Birleşik Sözler yazı yaban 2. is. 1) Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi Türklerde yazının kullanılması eskidir. 2) Alfabe Türk yazısı. Arap yazısı. Nota yazısı 3) Harfleri yazma biçimi İnci gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”