- küçük abdest
- is.
Çiş, idrar, hacet
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
küçük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı Bir aralık başımın üstünde kartaldan küçük, atmacadan büyük yırtıcı kuşlardan birinin döndüğünü gördüm. M. Ş. Esendal 2) Yaşı daha az olan Ortanca ve küçük ablalar ... beni,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
abdest — is., din b., Far. āb + dest 1) Müslümanların, belli ibadetleri yapabilmek için bir düzen içerisinde bazı organları yıkayıp bazılarını mesh etme yoluyla yaptıkları arınma 2) İdrar ve dışkı yapma Küçük abdest. Büyük abdest. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
VEDİ — Küçük abdest bozduktan sonra çıkan beyazımsı su … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
didirmek-diğdirmek — küçük abdest bozma, sıvının bulunduğu yerden yavaş akışı … Beypazari ağzindan sözcükler
su dökmek — hlk. küçük abdest bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
MİBVEL — (Mibvele) Sidik kabı. Küçük abdest edilecek delikli taş veya oluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİBDA — (İstibra ) Ayırmak. Uzak etmek. * Küçük abdest bozduktan sonra idrardan temizlenmek, sidik eserinin tamâmen kesilmesini beklemek. * Nikâhla alınan dul bir kadının gebe olmadığına kanaat getirmek için, kadın bir âdet görünceye kadar beklemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
defihacet etmek — küçük veya büyük abdest bozmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
büyük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz. Y. Z. Ortaç 2) Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram) Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti … Çağatay Osmanlı Sözlük
defihacet — is., Ar. defˁ + ḥācet Küçük veya büyük abdest bozma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller defihacet etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük