- yer merkezli
- sf.
Yer özekçil
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yer — is., gök b. 1) Dünya 2) Bir şeyin, bir kimsenin kapladığı veya kaplayabileceği boşluk, mahal, mekân İzinsiz bir yere gitmek ne haddime? M. Ş. Esendal 3) Gezinilen, ayakla basılan taban Ayıp bir şey gördü mü kulaklarına kadar kızarıyor, gözünü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
merkez — is., Ar. merkez 1) Bir bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri 2) Bir işin öğretildiği yer Er eğitim merkezi. 3) Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. Y. K.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gök küresi — is., gök b. İç yüzü gökyüzü olarak kabul edilen, yarı çapı sonsuza uzanmış yer merkezli küre … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gün — is. 1) Güneş Gün biraz yükselince ıssı bir sıcak kırları kapladı. M. Ş. Esendal 2) Güneş ışığı 3) Gündüz Güneş, bütün gün enselerinde boza pişirmiş. H. Taner 4) Yer yuvarlağının kendi ekseni etrafında bir kez dönmesiyle geçen 24 saatlik süre Kız… … Çağatay Osmanlı Sözlük