- para getirmek
- kazanç sağlamak
Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Hiç ömrümde bir saatimin bu kadar para getirdiğini bilmiyordum.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
para — is., ekon., Far. pāre 1) Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit 2) Kazanç Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir. S. F. Abasıyanık 3) esk. Kuruşun kırkta biri Birleşik Sözler para… … Çağatay Osmanlı Sözlük
para basmak — 1) darphanede, basımevinde metali veya kâğıdı para durumuna getirmek 2) mec. kumarda ortaya para koymak 3) mec. çok kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğuntuya getirmek — argo birini bunaltıp şaşırtmak yolu ile kendisinden, bir iş veya mal karşılığı olarak çok miktarda para çekmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iman getirmek — 1) gönül rızasıyla Müslümanlığı kabul etmek 2) yürekten inanmak Onun özveri, alçak gönüllülük taşan yüzünü görünce hayatın sadece bir para çekişmesi olmadığına iman getirir, ferahlardınız. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
kâr getirmek — bir şey para kazandırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bütünlemek — i 1) Eksiksiz duruma getirmek, tamamlamak 2) Ufak, bozuk paraları büyük para durumuna getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkarmak — den 1) Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı. Ö. Seyfettin 2) i Sonunu getirmek Bu para ile ayı çıkarırız. 3) i Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek 4) i Bulmak, ortaya koymak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dalga — is. 1) Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket Rıhtıma vuran dalgaların temposu da içimdeki ölçüye uyuyor. H. Taner 2) Sıcak, soğuk, moda için belli bir süre etkili olan dönem… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denkleştirmek — i 1) Birbirine denk duruma getirmek 2) Gereken miktarda para sağlamak Katırcının parasını denkleştiremedim. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük