- boşamak
- -i
Kanunlara göre iki eş, aile ilişkisini kesmek
Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Kaptan Bey bu yaştan sonra kırkyıllık karısını boşayıp genç bir kadın aldı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ergene karı boşamak kolay — bir işin içinde olmayanlar o işteki güçlükle küçümserler anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşanmak-boşamak — ayrılmak, bağlı bir hayvanın bağını kopararak yerinden uzaklaşması … Beypazari ağzindan sözcükler
sesen — boşamak … Beypazari ağzindan sözcükler
TALÂK — Boşamak. Boşanmak. * Bağlı olan bir şeyi çözmek, ayırmak. * Nikâhlı karısını bırakmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TATLİK — Boşamak. Karısını terk edip nikâhını feshetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşama — is. Boşamak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşayıvermek — i Çabucak boşamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ergen — sf. 1) Döl verebilecek duruma gelmiş olan, erin, yeni yetme, akil baliğ, baliğ 2) Henüz evlenmemiş, bekâr Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ergen gözüyle kız alma, gece gözüyle bez alma ergen olmak ergene karı boşamak kolay … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş ol (veya olsun) — esk. erkeğin karısını boşamak için söylediği söz Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük