- boş ol (veya olsun)
- esk.
erkeğin karısını boşamak için söylediği söz
Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar.
- C. Uçuk
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Boş ol deyince karılarının pılı pırtı toplayıp gitmesini hayalliyorlar.
- C. UçukÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
şart olsun — 1) nikâhım üzerine yemin ederim ki, öyle değilse veya bunu yapmazsa karım boş düşsün (olsun) anlamında yemin olarak kullanılan bir söz Artık hep, evli adamlar gibi biz de şart olsun yeminine başladık. Ö. Seyfettin 2) yemin etmek için kullanılan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
el — 1. is., anat. 1) Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümü El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk. Z. O. Saba 2) Sahiplik, mülkiyet Elden çıkarmak. Elimdeki bütün parayı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuru — sf. 1) Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı. H. E. Adıvar 2) Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan Kuru çöl. Kuru tepeler. 3) Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kof — sf. 1) Kuruyarak veya çürüyerek içi boşalmış olan Kof ceviz. 2) mec. Boş, değersiz, bilgisiz, yetkisiz (kimse) Bunlar medeni milletlerin lügat kitaplarına süs olsun diye yazılmış fantazyalı kof lakırtılardır. H. R. Gürpınar 3) mec. Güçsüz,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
laf — is., Far. lāf 1) Söz, lakırtı Ben lafımı bitirmeden o atıldı. 2) Sonuçsuz, yararı olmayan söz Onun söyledikleri laftan ibaret. 3) Konuşma 4) Konu, mevzu, bahis Lafı değiştirdi. 5) ünl. Öyle şey olamaz, bu sözün hiçbir değeri yok anlamlarında… … Çağatay Osmanlı Sözlük