boşluk

boşluk
is., -ğu
1) Oyuk, çukur, kapanmamış yer
2) Kesinti, kopukluk
3) Boş geçen süre

Bu boşluktan sıkılıyorum.

4) Eksiklik, yoksunluk duygusu

Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu.

- S. F. Abasıyanık
5) mec. Yetersizlik

O günden bugüne olanları hatırladıkça insan ister istemez bu türlü çabaların hiçliğini, boşluğunu düşünmek zorunda kalıyor.

- R. H. Karay
6) fiz. İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • bošluk — bòšluk m <N mn uci> DEFINICIJA reg. praznina, siromaštvo, neimaština ETIMOLOGIJA vidi boš …   Hrvatski jezični portal

  • boşluk tulumbası — is. Boşaltaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • puçlığ — boşluk, yaramazlık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • CEVF — Boşluk. Oyuk. Çukur. İç boşluğu. * Orta, yarı. * Kof …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • gök — is., ğü 1) İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza 2) Yeryüzü üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk, sema Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. R. E. Ünaydın 3) Gökyüzünün, denizin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • karıncık — is., ğı, anat. 1) Vücudun çeşitli organları içinde bulunan boşluk 2) Kalbin alt bölümünde bulunan ve biri sağdaki akciğere kan pompalayan, öbürü soldaki akciğerden vücuda pompalanacak kanı almaya yarayan iki boşluk Birleşik Sözler beyin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uzay — is., gök b. 1) Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk, feza, mekân 2) Bütün gök cisimlerinin içinde bulunduğu sınırsız boşluk Birleşik Sözler uzay adamı uzay bilimi uzay eğrisi uzay gemisi uzay geometri uzay hukuku …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Sakin Olmam Lazım — Студийный альбом …   Википедия

  • Чехре, Небахат — Небахат Чехре (тур. Nebahat Çehre) турецкая актриса. Родилась 15 марта 1944 года в Самсуне, Турция. Чехре имеет грузинское происхождение со стороны отца, Иззет Чехре, который был юристом, а мать, Muzeyyen, была домохозяйкой. После того, как её… …   Википедия

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”