buluşmak

buluşmak
nsz, -le
1) Bir araya gelmek
2) Karşılaşmak
3) -de Önceden belirlenmiş bir yer ve zamanda bir araya gelmek

Ertesi gün yine pastacıda buluştular.

- P. Safa
4) Kavuşmak

Yâr ile buluşsak bir tenha yerde / Duyarlar rakipler söz olur gider.

- Âşık Veysel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Look at other dictionaries:

  • buluşmak — buluşmak, I I, 107, 110 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • mülaki olmak — buluşmak, kavuşmak, görüşmek Serbest kalır kalmaz ona mülaki olursa sevinecekmiş. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tapışmak — buluşmak, sedaket etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • birleşmek — nsz 1) Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek 2) Buluşmak, bir araya gelmek Bazen ikisi, üçü birleşince ne ateşli münakaşalara dalıyorlar. A. Ş. Hisar 3) Uyuşmak, aynı görüşte olmak 4) Aynı amaç çevresinde toplanmak Küçükten, sessizden; yazıcısı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buluşma — is. Buluşmak işi Bu yeniden buluşma ikisi için de biraz acıklı oldu. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler buluşma yeri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • buluşuvermek — nsz, le Çabucak veya ansızın buluşmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • randevulaşmak — nsz İki veya daha çok kişi belli bir yerde veya zamanda buluşmak için sözleşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • üzere — zf. 1) Amacıyla Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar. P. Safa 2) Şartıyla Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz. 3) Neredeyse Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir araya gelmek — bir yerde toplanmak, buluşmak Hep böyle bir araya gelip gülüp eğlenebilseler! N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • randevu almak — bir kimseden belli bir saat ve yerde buluşmak için söz almak, gün almak Adamcağız, samimi bir refah ve zevkle yeni bir randevu aldıktan sonra gitti. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”