bulutlanmak

bulutlanmak
nsz
1) Bulutlarla kaplanmak

Gökler bulutlanıyor rüzgâr serinliyordu / Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince.

- F. N. Çamlıbel
2) mec. Kederlenmek, hüzünlenmek

Acaba Saffet'in vaktiyle nişanlısı olduğunu söylese Mazlume ile başlayan bu billur gibi şeffaf sevgi bulutlanır mıydı?

- H. E. Adıvar

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • gözleri buğulanmak (veya bulutlanmak) — gözleri yaşararak çevreyi bulanık görmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulıtlanmak — bulutlanmak II, 264 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • pürkürmek — bulutlanmak, bürünmek; püskürmek, fışkırmak. I I, 170, 171 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bulutlanıvermek — nsz Ansızın veya çabucak bulutlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bulutlanma — is. Bulutlanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • girenlemek — nsz Hava bulutlanmak, serinlemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kapanmak — nsz 1) Kapalı duruma gelmek Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı. Y. Z. Ortaç 2) e Dışarı ile ilişiğini kesmek Rahatça çalışmak istediğim zamanlar buraya kapanırım ve kimse girmesin diye bazen içeriden de kapıyı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hava kararmak — 1) güneşin batmasıyla ortalık kararmak Hava iyice kararmış, caddenin bütün elektrikleri yanmıştı. P. Safa 2) gökyüzü iyice bulutlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tunmak — kapanmak, tıkanmak; bulutlanmak. I I, 27 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”