- burjuva
- sf., esk., Fr. bourgeois
1) Şehirde yaşayıp özel imtiyazlardan yararlanan
Burjuva bir aileden doğmuş, bir fabrikatörle evlenmiş.
- H. C. Yalçın2) Orta sınıftan olan, kent soyluBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Burjuva bir aileden doğmuş, bir fabrikatörle evlenmiş.
- H. C. YalçınÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
BURJUVA — Fr. Orta halli olup, ne çok zengin ve ne de çok fakir olan halk. Eskiden Avrupa da köylü ve asilzade olmayıp şehirde yaşayan halka denirdi. Kendi başına işi ve malı olan, ücretle çalışmayan, ferde bağlı iş hayatını güden sınıftan olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
burjuva edebiyatı — is., ed. Orta sınıf halk kesimine hitap eden edebiyat … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçük burjuva — is. Gelir düzeyi düşük şehirli halk Nihat Bey sürekli yükselmek isteğiyle yanıp tutuşan, alaturka bir küçük burjuvadır. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
burjuvaca — sf. 1) Burjuva gibi, burjuvaya yakışan Buncağızlar bu fırsattan faydalanmak şöyle dursun, küçük hesaplar, burjuvaca kaygılarla onu heba etmişler. H. Taner 2) zf. Burjuvaya yakışan biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
burjuvalık — is., ğı Burjuva olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
burjuvazi — is., Fr. bourgeoisie Burjuva sınıfı, kent soyluluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
edebiyat — is., Ar. edebiyyāt 1) Olay, düşünce, duygu ve hayallerin dil aracılığıyla sözlü veya yazılı olarak biçimlendirilmesi sanatı, yazın (II) Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 2) Bir bilim kolunun türlü… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kent soylu — sf. Burjuva Ne de olsa, her ikisi de kent soylu, çağdaş insanlardı. A. Kulin … Çağatay Osmanlı Sözlük
küçük — sf., ğü 1) Boyutları, benzerlerininkinden daha ufak olan, büyük karşıtı Bir aralık başımın üstünde kartaldan küçük, atmacadan büyük yırtıcı kuşlardan birinin döndüğünü gördüm. M. Ş. Esendal 2) Yaşı daha az olan Ortanca ve küçük ablalar ... beni,… … Çağatay Osmanlı Sözlük