- buruşturmak
- -i
Buruşuk duruma getirmek
Ebe hanım iğrenmiş gibi yüzünü buruşturdu.
- M. Ş. Esendal
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ebe hanım iğrenmiş gibi yüzünü buruşturdu.
- M. Ş. EsendalÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
yüzünü buruşturmak (veya ekşitmek) — yüzüne öfke ve hoşnutsuzluk gösteren bir biçim vermek Ağır işler görüp de güler yüzünü ekşitmemeyi ve kimseyi incitmeden yaşamayı analar bu adamlara öğretmeli idiler. M. Ş. Esendal Nevin, ensesinden bir yer acıyormuş gibi yüzünü buruşturdu. S. F … Çağatay Osmanlı Sözlük
buruşturma — is. Buruşturmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
buruşturuvermek — i Çabucak buruşturmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
somurtmak — nsz Küskünlüğünü, bir şeye sıkıldığını, keyifsizliğini anlatacak biçimde yüzünü buruşturmak, surat asmak Rıza ona dik dik bakarak somurttu, cevap dahi vermedi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
agnatmak — (hayvanları) yatırıp debelendlrmek; dili buruşturmak, dili ağırla;tırmak I, 267 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
burkıtmak — (yüz) buruşturmak, ekşitnnek II, 339 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
sorıtmak — emdirmek; buruşturmak, sorutmak, I I, 304 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TAGZİN — Hışım etmek, kızmak. * Buruşturmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tırışmak — 1. yüzünü buruşturmak 2. yüzünün şeklini değiştirmek … Beypazari ağzindan sözcükler