canlanmak

canlanmak
nsz
1) Gücü artmak, diri duruma gelmek

Biraz oyalandıktan sonra canlanan parmaklarını beyaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı.

- P. Safa
2) -de Depreşmek

Bir kere gözlerime baksanız anlardınız / Sizin için kalbimde canlanan emelleri.

- N. H. Onan
3) -den Geçmişte yaşanan bir olay veya durum yeniden hatırlanmak

Necati'nin o gün bir kere bile aklından geçmeyen bir isim, uzaklaşmış hatıraları arasından canlandı.

- P. Safa
4) mec. Etkinliği artmak, hareketlilik kazanmak

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • can gelmek — canlanmak, güçlenmek Vücudumuza serinlik, ferahlık yayılıyor / Kan verilen bir yaralı imişçesine cismime can geliyor. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canlanıvermek — nsz Çabucak canlanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canlanma — is. Canlanmak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dirilmek — nsz 1) Güçlenip canlanmak Bir bardak suyu içince dirildi. 2) Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek 3) Hasta yeniden sağlığını kazanmak, iyileşmek 4) Öldüğü sanılan şey canlılık kazanmak Masal bu, ölüyken …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hararetlenmek — nsz 1) Isısı artmak 2) Canlanmak, kızışmak Tartışma hararetlendi. Şakir Bey arkasından gelerek fikrini müdafaa için hararetleniyordu. P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tazeleşmek — nsz Taze bir durum almak, canlanmak, gençleşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tecessüm etmek — 1) boyut kazanmak, cisimlenmek, belirmek 2) görünmeye başlamak 3) canlanmak Olay olduğu gibi gözümün önünde tecessüm ediyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • renk gelmek — (bir şeye) renklenmek, canlanmak Sarı yanaklarına hafif bir renk geldi. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gayrete gelmek — bir işi yapmaya veya bitirmeye özenmek; canlanmak Ekmeğini zeytinyağına banıp öyle lezzetli bir yiyişi vardı ki ben de gayrete gelmiştim onunla. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • benzine kan gelmek (veya benzi kanlanmak) — sağlıklı duruma gelmek, canlanmak Yirmi dört saat evvel Allah tan ziyade Abdülhamit ten korkan kâtiplerin henüz benizlerine kan gelmemişti. Ö. Seyfettin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”