ölüp ölüp dirilmek — çok sıkıntı, acı çekmek veya çok ağır hastalık geçirmek Çünkü çiçek kokusu. Proust un tıknefes nöbetlerinde ölüp ölüp dirilmesine yol açarmış. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
can bulmak — dirilmek, canlanmak Eylül sonunda ruhunu teslim eden heves / Can bulmak üzredir yeni baştan bahar ile F. N. Çamlıbel … Çağatay Osmanlı Sözlük
tirilmek — dirilmek, yaşamak I, 14; II, 127, 139, 200, 324; III, 6, 65 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
dirilivermek — nsz Çabucak veya ansızın dirilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dirilme — is. Dirilmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
ölmek — nsz, ür 1) Yaşamaz olmak, hayatı sona ermek, can vermek 2) Bitki, solmak Bu çiçekler dayanmaz, çabuk ölür. 3) mec. Bazı sebeplerle çok sıkıntı veya acı çekmek 4) mec. Değerini, geçerliğini, gücünü yitirmek, kullanılmamak Bu usul öldü artık.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
BA'S-Ü BA'D-EL MEVT — Öldükten sonra tekrar dirilmek, diriltmek. (Bak: Ahiret … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KIYAM — Ayakta durmak. Ayağa kalkmak. * Ayaklanmak. İsyan. * Ölümden sonra tekrar dirilmek. * Bir işe başlamak, devam etmek. * Satılan bir mal hakkında müşteri ile anlaşıp kararlaşma. * Canlanmak. * Kıyâmet günü (mânâsına da gelir). * Namazın iftitah… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NEŞ'E-İ UHRÂ — Ölümden sonra mahşerde yeniden dirilmek. Buna Neş e i sâniye de denir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ŞEAS — Toz. * Tozlu olmak. * Yayılmak, münteşir olmak. * Dirilmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük