- canlı cenaze
- is.
Çok zayıf, bir deri bir kemik kalmış kimse
Ayşe Hanım, canlı cenazeden farksız, handiyse son nefesini verecek.
- S. M. Alus
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Ayşe Hanım, canlı cenazeden farksız, handiyse son nefesini verecek.
- S. M. AlusÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
cenaze — is., Ar. cenāze 1) Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü 2) Ölü, ölmüş kimse Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı. P. Safa 3) Cenaze töreni Birleşik Sözler cenaze alayı cenaze duası cenaze levazımatı cenaze merasimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
canlı — sf. 1) Canı olan, diri, yaşayan Bütün canlıların kendilerini yarı baygın, uykulu, hareketsiz bir tembelliğe bıraktıkları saatler başlamıştı. N. Cumalı 2) Güçlü, etkili, hareketli, hayat dolu Recep çok canlı bir adamdı. S. F. Abasıyanık 3) Dikkat… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadid — (A.) [ ﺪیﺪﻗ ] 1. kurutulmuş et, kadit. 2. canlı cenaze … Osmanli Türkçesİ sözlüğü