çebir — çöp, saz ve çalıdan urulmuş havlu, çit, kenar, havale … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEBİR — Zabtetmek. Zor. Kuvvet. * Bir şeyi ıslah ve tamir etmek, düzeltmek. * Bâtıl bir fırka. * Mat: Harflerle yapılan hesab. * Tıb: Fevkalâde ameliyat, kırık kemiği sarıp bütünlemek. Kırık veya çıkık uzva sarılan tahtalar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
cebir kullanmak — bir işi yaptırmak için zora başvurmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mali cebir — is., ekon. Paraya ilişkin konuları esas alan bilim dalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayaklanma — is. 1) Ayaklanmak işi 2) Birçok kimsenin cebir ve şiddet kullanarak devlet güçlerine karşı gelmesi, başkaldırma, isyan, kıyam … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok terimli — is., mat. Aralarında artı (+) veya eksi ( ) işareti bulunan birçok terimden oluşan cebir ile ilgili anlatım … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtilal — is., li, Ar. iḫtilāl 1) Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim Fransız ihtilali. 2) Kargaşalık, düzensizlik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kuvvet — is., Ar. ḳuvvet 1) Fiziksel güç, takat Bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok. Y. Z. Ortaç 2) Şiddet, zor, cebir Kuvvet kullanmak. 3) Yetke, erk, nüfuz 4) Dayanıklı olma durumu 5) mec. Güç Hâlbuki devlet kuvvetlerinin yerini hangi şahsi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mali — sf., Ar. mālī 1) Mal ile ilgili Mali durumu zaten kötü. H. Taner 2) Parasal 3) Maliyeye ilişkin, maliye ile ilgili Mali önlemler. Birleşik Sözler mali analist mali belge mali cebir mali senet … Çağatay Osmanlı Sözlük
matematik — is., ği, Fr. mathématique 1) Aritmetik, cebir, geometri gibi sayı ve ölçü temeline dayanarak niceliklerin özelliklerini inceleyen bilimlerin ortak adı, riyaziye 2) sf. Sayıya dayalı, mantıklı, ince hesaba bağlı Eski yorumcular daha ileri gitmiş,… … Çağatay Osmanlı Sözlük