- ağızlı
- sf.
Ağzı herhangi bir biçimde olan
Dar ağızlı vazo.
Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Dar ağızlı vazo.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
ağızlı — sif. 1. Ağzı olan (bax ağız 1 2 ci mənada). Ağızlı şüşə. Ağızlı qab. 2. Kəsici tərəfi olan (alət və s. haqqında). Bir odlu vulkandan yadigarmıdır; O xəncər ağızlı daş çalpaları? S. V.. 3. məc. dan. Dilli, dilavər, dilli dilavər, yaxşı danışmaq… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
çanak ağızlı — sf. 1) Büyük ağızlı 2) mec. Sır saklamaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalabalık ağızlı — sf. Geveze, bilir bilmez konuşan İkinci maznun kalabalık ağızlı bir koltukçu idi. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
karı ağızlı — sf. 1) Dedikodu yapan (erkek) 2) Karısının etkisiyle, karısının ağzıyla konuşan (erkek), karısı ağızlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
karısı ağızlı — sf. Karı ağızlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
şom ağızlı — sf. Sürekli kötü şeylerden söz eden ve sözlerinin uğursuzluk getireceğinden korkulan (kimse) Olayların gelişmesini önceden görüp özellikle felaketler hakkında kesin kehanetlerde bulunan şom ağızlı bir kadın... T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
açık ağızlı — sf. Aptal, sersem, ahmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayran ağızlı — sf., argo 1) Ayran budalası 2) Boşboğaz, geveze … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevşek ağızlı — sf. Geveze, boşboğaz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kara ağızlı — sf. Kara çalıcı, iftira eden Bu kara ağızlıların yüzde yüz sahteci ve yalancı olduklarını bilir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük